top of page

The Eden Project

Tünkut Akata

15 Eyl 2024

“Her sabah uyandığında iki seçeneğin vardır; ya tekrar uyuyup bir rüya görmek ya da uyanıp rüyanın peşine düşmek” der Herakletios. 

“Her sabah uyandığında iki seçeneğin vardır; ya tekrar uyuyup bir rüya görmek ya da uyanıp rüyanın peşine düşmek” der Herakletios. 


Tekrar uyurlarsa rüya yerine kabus göreceklerini bilen birkaç iyi ve vizyoner insanın bir araya gelip dünyayı güzelleştirdikleri projelerinden bahsedeceğim.


Çoğu zaman, sıfırdan bir tasarım ve yaklaşım üzerine düşünme eğilimindeyizdir. Peki dönüştürmek ve onarmak üzerine bir yaklaşım?


...


İngiltere'nin güneydoğusunda 160 yıl boyunca kömür madeni olarak işletilen alanda, 1996 yılında birkaç kişiden oluşan bir ekip bu alanı iyileştirmeye karar veriyorlar. Birçoğu işini gücünü bırakıp burayı nasıl dönüştürürüz diye kafa yoruyor ve "The Eden Project" adında arboretum yapmaya karar veriyorlar.


Kapalı geniş alan ve bütçe düşünüldüğünde uygun bir strüktür ve malzeme arayışına giriyorlar. Temel mühendislik çözümleriyle geniş açıklıkları arı peteği ve köpük yapısına uyarlayarak çözümlüyorlar. Kullandıkları şeffaf malzeme ise geri dönüşüm malzemesi ETFE.


Bu köpük dizilimiyle oluşan dev hacme yüzbinlerce bitki getirip; Yağmur Ormanı, Akdeniz İklimi, Avustralya ve Kaliforniya bitkileriyle doldurup yeni bir ekosistem inşa ediyorlar.


Yılda yaklaşık 1 milyar dolarlık ticaret hacmi oluşurken bugüne kadar 20 milyona yakın ziyaretçiyi ağırlıyorlar.


İşin en güzel noktalarından biri de çocuklara ücretsiz olması. Küresel ısınmanın farkındalığını siyasetçilere ve şirketlere bırakmadan öğretme gayretindeler.


Bu noktada misyonlarından da bahsetmek gerekli:


• Dünyaya saygı duyup insanların doğadan ayrı değil, onun parçası olduğunu gösteriyorlar.


• Yabani yerleri koruyor ve gelişmelerini sağlıyorlar.


• Düzeltilmesi gereken hasarlı alanları onarıyorlar.


Devam eden projeleriyle de dünyanın birçok yerine yayılmış durumdalar:


İskoçya’da eski gaz tesislerini dönüştürerek sahil bandını iyileştiriyorlar.


Çin’de tuz üretimi ve karides yetiştiriciliği yapılan ve bozulan havzayı su döngüsü farkındalığı için tasarlamaktalar. 


Kosta Rika’da kurumuş tropik ormanları “Biyolojik Koridor” olarak yeniliyorlar.


Avustralya’da eski kömür madenini dönüştürüyorlar. 


En merak ettiğim ve 2025 yılında başlanacak Yeni Zelanda projesi. 2010 ve 2011 depremlerinde boşaltılan yerleşim alanlarını dönüştürme projesini geliştirmeye devam ediyorlar.


...


Her şey birbiri için yaşar!


Şaman öğretisinde doğa anayasasının ilk maddesidir.


İnsanlığın günümüzde anlaması gereken ise:


Doğada her şey birbirine bağlıdır ve aldığın kadar vermelisin. Yoksa bu döngüde aldıkların bir daha verilmemek üzere geri alınır. 


bottom of page