
Tünkut Akata
3 Kas 2024
Görsel sanat olarak düşünülen heykele bir de ses boyutunu kattığınızda neler olur?
Bir heykele baktığımızda zihnimizin ve kalbimizin birikimiyle anlamlandırabildiğimiz, üç boyutlu ilham kılavuzu ortaya çıkmaktadır.
Bu kılavuz bizim derinliğimiz kadardır, alınan ilham da tam bu noktada başlar, sadece bilgiyle harmanlanmaz hissedilen duyguların da katılması gereklidir.
Hislerimiz ise daha çok “an” ın içinde kalabildiğimizde bize rehberlik eder.
Bob Dylan’ın dediği gibi; “bazı insanlar yağmuru hisseder, diğerleriyse sadece ıslanır.”
…
Görsel sanat olarak düşünülen heykele bir de ses boyutunu kattığınızda neler olur?
Gün içinde kendi müziğini oluşturan doğada ve şehirde birçok etkene maruz kaldığımızda, gözünüzü kapatıp ve çevrenizin müziğini dinleyenlerden misiniz bilmiyorum ama arada bu egzersizi denediğinizde size başka bir dünya açtığını garanti edebilirim.
Ofisteyseniz başka... şehirdeyseniz başka... doğadayken ise bambaşka…
Yaz aylarında ağustos böcekleri baskın bir melodi oluştururken, kışın yağmurun ritmi vurduğu yerde size şarkısını söyleyebilir.
İşte o an doğanın bir parçası olduğumuzu ve anlamlandırma anımız olduğuna hepimiz hemfikirizdir.
Heykelin bizde uyandırdığını ve hikayesiyle ne verdiğini önemsiyorum.
Bu keşfe sizi de ortak edebilmek için ve belki de başka bir heykele yaklaştığınızda farklı bakabilmek için, en başarılı ses yayan heykellerden birinin hikayesinden bahsedeyim.
…
Mimar Anna Liu ve Mike Tonkin tarafından tasarlanan Doğu Lancashire Çevre Sanatları Ağı için bir proje düşünülmüştü.
2006 yılında dikilen bu sanat eserinin amacı, kırsalda bir dönüm noktası yaratmaktı.
Bu dönüm noktasını farklı kılan ise görünene yönelmek yerine çıkardığı sesle davet etmesiydi.
Lancashire'daki İngiliz Burnley kasabasına bakan bir tepenin üzerinde, 'Şarkı Söyleyen Ağaç' adı verilen bir müzikal heykel bu sayede ortaya çıktı.
Gezegenin en büyük rüzgar çanlarından biri olduğu söylenir. Bir ağaç formunda gibi gözükse de o anda bozkırı yalayan rüzgarın sonik esintisini iletmesi amaçlanmıştı.
Uyumsuz gibi gözüken melodik bir harmoni olsa da çevresinde döndükçe sesler farklılaşır ve size bahsettiğim egzersizi yapıp “an” da kalabildiyseniz doğanın sesinden bir şarkı dinlediğinizi keşfedebilirsiniz.
…
21. yüzyılda Britanya’yı tanımlayan 21 simge yapısından biri olarak seçilmesi de işte bu özgün bir farkındalık noktası bırakmasındandır.
Bir taşın içindeki heykeli bulmak, sanatçının işidir der Michelangelo ama bu yazının ruhuna en çok Constantin Brâncuși'nin yaklaşımı özetleyebilir belki de;
“Bir heykelin değeri, onun hayal gücünde yatmaktadır.”
📸 Getty